8 Temmuz 2014 Salı
Nikola Tesla, the Man who Laid the Foundation of Modern Science and Technology
The man and his significance:
Nikola Tesla, a prolific inventor, electrical and mechanical engineer and physicist, is best known for his futuristic vision and significant contribution to modern science and technology. Tesla invented dozens of groundbreaking productions including electrical generators, FM radio, robots, remote control, wireless transmission of electrical energy, spark plugs, fluorescent lights, and massive machines that shoot gigantic and extremely powerful lightning bolts, Tesla’s turbines and vertical takeoff aircraftwhich make him true visionary far ahead of his time in the field of science and technology. He was the pioneering figure who envisioned the possibility of wireless communication and distribution of lighting and electricity in high-voltage. He made several experiments with mechanical generators, electrical discharge tubes, wireless controlled boat, and early X-ray image in his lab and he was the man who presented and explained a short-range radio communication two years before Guglielmo Marconi. In 1884, he worked as an engineer at Thomas Edison’s Manhattan headquarters to improve his electric lighting system which he successfully did.
Tesla invented The Tesla coil in 1891 and it is still extensively used in radio, television sets and some other electronic equipments. He developed the first hydroelectric power plant in Niagara Falls in 1895, and alternating current induction motor, which is considered to be one of the ten greatest discoveries of all time. He holds a minimum of 278 patents across 26 countries (including the United States, Britain, and Canada) for the modern electric motor, wireless transmission of energy, remote control, the wireless vacuum tube, fundamental laser and radar technology, the first ever neon and fluorescent illumination, the first x-ray photographs, the air-friction speedometer for automobiles, and the Tesla coil and more. He is called to be the most significant figure to divert the course of human evolution. In 1997 in the special issue of Life Magazine Tesla was enlisted among the 100 most famous people of the last 1,000 years.
He was born to Serbian parents on July 10, 1856 in the then part of the Austo-Hungarian Empire, the region of Croatia, the village of Smiljan, Lika. His father, Milutin Tesla was an Orthodox Priest and his mother Djuka Mandic was a housewife who had very good hands in creating household tools, and mechanical appliances, and had an excellent memory of recalling Serbian epic poems. From the very childhood Tesla had an exceptional ability in mathematics which was initiated, flourished and more explored under the influence of his math teacher Martin Sekulić at Higher Real Gymnasium and he successfully completed his studies before the time. He had an obstinate photographic memory and a crazy capacity of visualizing advanced and complex construction of machinery without making their sketches on paper. He could solve the most complex calculus and physics equations in his head, memorize the books exactly in their written way.
He believed in rigorous hard work and dedication towards it that he maintained throughout his life. Tesla completed his studies at the Realschule, Karlstadt in 1873, the Polytechnic Institute in Graz, Austria and the University of Prague.
His last life:
Unlike other genius he had some insane obsession and often claimed of unnatural things happening to him. He was obsessed with number three and cleanliness; he claimed to receive electromagnetic signals from extraterrestrials on Mars and witnessed strange visions in the middle of the night; he had a habit of communicating with pigeons; he would also hate human hair, jewelry among other things. In 1895, his New York lab got burned with his years of hard work, notes and other equipment. During the last decade of his life he lived in the series of New York hotels. His physical and mental health faded in the last phase of life and finally he died on January 7, 1943 at the age of 86 of coronary thrombosis in the New York hotel room where he stayed. Despite his copious inventions and patents he lived in diminished circumstances in his last years of life and died in debt.
a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikZ7IoQm_6sGayece1i1DYFeMUQkMabTjGmS6OOETc0m4m6CfIFAGDQYBBlQQeGu27QxUSEWNW-A29MemFerVsWQfJx3d5ZZzknlqlEY4hF4v9t0rVWQASWHEtfbhPONdTLz8SHhQ7ifHj/s1600/Tesla.jpeg" imageanchor="1" >
7 Temmuz 2014 Pazartesi
KAZANAN VE KAYBEDEN
Kazanan : Ağlamak yerine ÇALIŞIR.
Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR.
Kazanan : KAFASINI çalıştırır.
Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır
Kazanan : Her sorunda bir ÇÖZÜM görür.
Kaybeden: Her çözümde bir SORUN görür.
Kazanan : Her zaman ÇÖZÜMÜN bir parçasıdır.
Kaybeden: Her zaman SORUNUN bir parçasıdır.
Kazanan : Her zaman bir PROGRAMI vardır.
Kaybeden : Her zaman bir MAZERETİ vardır.
Kazanan : "Uzak ama yolu biliyorum" der.
Kaybeden : "Yakın ama yolu bilmiyorum" der.
Kazanan : "Zor ama mümkün" der.
Kaybeden : "Mümkün ama zor" der.
Kazanan : Konuşmak yerine YAPAR.
Kaybeden : Yapmak yerine KONUŞUR.
Kazanan : Yaparım birşey öğrenirim der.
Kaybeden : Zaten sonuç alamam kendimi zorlamanın anlamı yok.
1. Başarı kazanmanın kendisidir.
2. Eğer büyük düşünürseniz büyük yaşarsınız.
Mutluluk içinde yaşarsınız. Hem başarmış , hem yüksek gelirli olarak büyük yaşarsınız.
Arkadaşlıklar büyük olur,saygılar büyük olur. D.J.SCHAWARTZ
3. Sabır ağacına çıkmak güçtür, lakin meyvesi lezzetlidir. Mustafa Uludağ
4. Gün boyunca ne düşünüyorsak o oluruz.
Eğer ne düşüneceğinizi şansa bırakırsanız ya da gazete ,radyo istasyonlarına bırakacak olursak,
kendi zihnimiz üzerindeki denetim gücümüzü büyük ölçüde yitiririz. EMERSON
5. Bu kadar vaadler yeter!
Düşünmenin sizi nasıl büyülediğini keşfetmek için hemen harekete geçip başlayın.
Büyük filozof Disraeli’nin şu düşüncesiyle başlayın.” Yaşam küçük olmayacak kadar kısa.” D.J.SCHAWARTZ
6. Asla mutluluğa giden yol yoktur. Çünkü mutluluğun kendisi yoldur. WAYNE DYER
7. Ümidini kaybedenler için yaşamak , zaman öldürmekten ibarettir. Mustafa Uludağ
8. Her sorunun bir çözümü vardır. Biri yoksa, öbürüne de sahip olamazsınız.
Öyleyse, niçin sorunlarımızdan nefret ettiğimizi söyleriz?
Niçin mücadelesiz bir hayat isteğini ileri süreriz. STEVE CHANDLER
9. “Bu nasıl yapılır?” diyerek daima yapabileceğine inanan kişilerin kapısını çalar. D.J.SCHAWARTZ
10. Başarı gücünün anahtarı ,en küçük şeyleri bile yapma,
ama onları hemen yapma arzusu duymanızdadır. STEVE CHANDLAR
Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR.
Kazanan : KAFASINI çalıştırır.
Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır
Kazanan : Her sorunda bir ÇÖZÜM görür.
Kaybeden: Her çözümde bir SORUN görür.
Kazanan : Her zaman ÇÖZÜMÜN bir parçasıdır.
Kaybeden: Her zaman SORUNUN bir parçasıdır.
Kazanan : Her zaman bir PROGRAMI vardır.
Kaybeden : Her zaman bir MAZERETİ vardır.
Kazanan : "Uzak ama yolu biliyorum" der.
Kaybeden : "Yakın ama yolu bilmiyorum" der.
Kazanan : "Zor ama mümkün" der.
Kaybeden : "Mümkün ama zor" der.
Kazanan : Konuşmak yerine YAPAR.
Kaybeden : Yapmak yerine KONUŞUR.
Kazanan : Yaparım birşey öğrenirim der.
Kaybeden : Zaten sonuç alamam kendimi zorlamanın anlamı yok.
1. Başarı kazanmanın kendisidir.
2. Eğer büyük düşünürseniz büyük yaşarsınız.
Mutluluk içinde yaşarsınız. Hem başarmış , hem yüksek gelirli olarak büyük yaşarsınız.
Arkadaşlıklar büyük olur,saygılar büyük olur. D.J.SCHAWARTZ
3. Sabır ağacına çıkmak güçtür, lakin meyvesi lezzetlidir. Mustafa Uludağ
4. Gün boyunca ne düşünüyorsak o oluruz.
Eğer ne düşüneceğinizi şansa bırakırsanız ya da gazete ,radyo istasyonlarına bırakacak olursak,
kendi zihnimiz üzerindeki denetim gücümüzü büyük ölçüde yitiririz. EMERSON
5. Bu kadar vaadler yeter!
Düşünmenin sizi nasıl büyülediğini keşfetmek için hemen harekete geçip başlayın.
Büyük filozof Disraeli’nin şu düşüncesiyle başlayın.” Yaşam küçük olmayacak kadar kısa.” D.J.SCHAWARTZ
6. Asla mutluluğa giden yol yoktur. Çünkü mutluluğun kendisi yoldur. WAYNE DYER
7. Ümidini kaybedenler için yaşamak , zaman öldürmekten ibarettir. Mustafa Uludağ
8. Her sorunun bir çözümü vardır. Biri yoksa, öbürüne de sahip olamazsınız.
Öyleyse, niçin sorunlarımızdan nefret ettiğimizi söyleriz?
Niçin mücadelesiz bir hayat isteğini ileri süreriz. STEVE CHANDLER
9. “Bu nasıl yapılır?” diyerek daima yapabileceğine inanan kişilerin kapısını çalar. D.J.SCHAWARTZ
10. Başarı gücünün anahtarı ,en küçük şeyleri bile yapma,
ama onları hemen yapma arzusu duymanızdadır. STEVE CHANDLAR
5 Temmuz 2014 Cumartesi
Yahya Kemal Beyatlı
Ezân-ı Muhammedî
Emr-i bülendsin ey ezân-ı Muhammedî
Kâfi değil sadâna cihân- ı Muhammedî
Sultan Selim-i Evvelî râm etmeyip ecel
Fethetmeli idi âlemi şân-ı Muhammedî
Gök nura gark olur nice yüz bin minareden
Şehbal açınca ruh-i revân-ı Muhammedî
Ervâh cümleten görür Allahu Ekberi
Aks eyleyince arşa lisân-ı Muhammedî
Üsküp'de kabr-i mâdere olsun bu nev-gazel
Bir tuhfe-i bedî' u beyân-ı Muhammedî
Emr-i bülendsin ey ezân-ı Muhammedî
Kâfi değil sadâna cihân- ı Muhammedî
Sultan Selim-i Evvelî râm etmeyip ecel
Fethetmeli idi âlemi şân-ı Muhammedî
Gök nura gark olur nice yüz bin minareden
Şehbal açınca ruh-i revân-ı Muhammedî
Ervâh cümleten görür Allahu Ekberi
Aks eyleyince arşa lisân-ı Muhammedî
Üsküp'de kabr-i mâdere olsun bu nev-gazel
Bir tuhfe-i bedî' u beyân-ı Muhammedî
Hayallerinizi Ertelemeyin
Frederick Smith 1944 yılında Mississipi"de doğmuştur. Erken yaşta babasını kaybetmiş, kendisi de küçük yaşta kemik hastalığına yakalanmıştır. Yale Üniversitesi'ne gittiği zaman, öğrencilerden ilerde ne yapmak istedikleri konusunda bir ödev hazırlamaları istenmişti. Frederick, Amerika"yı kapsayan bir dağıtım ağı kurmayı tasarladığını yazdı. Bu ödevi gören profesörü, onun kağıdına bakınca kafasını sallayarak, "Olanaksız bir şey düşünüyorsun" dedi ve kırık not verdi. Frederick, Yale"den mezun olduktan sonra Vietnam"da çarpışan Amerikan birlikleri arasında uçakla iki yüzden fazla sefer yaptı.
Sonra 1970 yılında iş hayatına atıldı ve işin uzmanlarına Yale Üniversitesi'nde öğrenciyken sınav kağıdına yazmış olduğu hayalinden bahsetti. Nitekim onun fikrini beğendiler ve hemen uygulamaya koydular. Uçak ve kamyonları satın almak için çok para harcandı. Bu işte çalışan personelin ücreti de yüklü bir meblağ tutuyordu. Fakat Frederick, olumlu düşünen, daima "Ben yapabilirim!" diyen bir insan olarak, birçok kişiyi bu işe para yatırmaya ikna etmişti.
Fakat 1973"de, ilk uçak sefere çıktığı zaman, Yale Üniversitesi'nde kendisine bu işin yürümeyeceğini söyleyen profesörün söyledikleri gerçekleşti. Bu iş için 25 uçak alınmasına rağmen, ilk seferde ancak on sekiz paket gelmiş, ayrıca bütün dünyayı sarsan o ünlü petrol krizi patlak vermiş ve taşıma ücretleri çok yükselmişti. İşler o kadar kötü gidiyordu ki, şirket uçaklara yakıt alacak parayı bulamıyor, pilotlar uçaklarına kendi kişisel kredi kartlarıyla yakıt alıyorlardı.
Bugün şirketin mal varlığı 8 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Şirkette seksen beş binden fazla elaman çalışırken, yılda taşıdığı paket sayısı bir buçuk milyona ulaşmış durumda. Bu paketler dünyanın her tarafındaki ülkelere büyük bir düzenle taşınmaktadır.
Sonra 1970 yılında iş hayatına atıldı ve işin uzmanlarına Yale Üniversitesi'nde öğrenciyken sınav kağıdına yazmış olduğu hayalinden bahsetti. Nitekim onun fikrini beğendiler ve hemen uygulamaya koydular. Uçak ve kamyonları satın almak için çok para harcandı. Bu işte çalışan personelin ücreti de yüklü bir meblağ tutuyordu. Fakat Frederick, olumlu düşünen, daima "Ben yapabilirim!" diyen bir insan olarak, birçok kişiyi bu işe para yatırmaya ikna etmişti.
Fakat 1973"de, ilk uçak sefere çıktığı zaman, Yale Üniversitesi'nde kendisine bu işin yürümeyeceğini söyleyen profesörün söyledikleri gerçekleşti. Bu iş için 25 uçak alınmasına rağmen, ilk seferde ancak on sekiz paket gelmiş, ayrıca bütün dünyayı sarsan o ünlü petrol krizi patlak vermiş ve taşıma ücretleri çok yükselmişti. İşler o kadar kötü gidiyordu ki, şirket uçaklara yakıt alacak parayı bulamıyor, pilotlar uçaklarına kendi kişisel kredi kartlarıyla yakıt alıyorlardı.
Bugün şirketin mal varlığı 8 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Şirkette seksen beş binden fazla elaman çalışırken, yılda taşıdığı paket sayısı bir buçuk milyona ulaşmış durumda. Bu paketler dünyanın her tarafındaki ülkelere büyük bir düzenle taşınmaktadır.
4 Temmuz 2014 Cuma
Başarının Yaşı Yok
60 Yaşında Okumaya Karar Verdi, 90 Yaşında Rektör Oldu, 120 Yaşında Öldü!
El-Ezher Üniversitesi’nin kapısına Zekeriya EJ-Ensdrî adında 60 yaşında bir ihtiyar gelmiş ve “Burayı kim yönetiyor?” diye sormuş. Bekçi, “Rektör!” demiş. İhtiyar “Ben rektör olmak istiyorum, bana bunun yolunu anlatır mısın?” deyince bekçi alaylı bir tavırla ona eğitim durumunu sormuş. İhtiyar, ilkokul mezunu olduğunu söylediğinde bekçi gülmüş ve “Amca! Rektör olabilmek için önce ortaokul, sonra lise, ardından da üniversite okuyacaksın; daha sonra doktora yapıp doçent ve profesör olacaksın. Fakat senin yaşın 60’a dayanmış, bunları başarabilmen mümkün değil!” demiş. İhtiyar yine de ümidini kaybetmemiş, yalvara yakara idare amiriyle görüşme izni almış ve sonuçta hizmetli olarak üniversitede göreve başlamış. Çalışırken bir taraftan da ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirmiş. Sınavlara girip kendi üniversitesinde okumaya hak kazanmış. Bu arada büyük kültür hizmetlerinde bulunuyor, sosyal faaliyetlere, çalışmalara öncülük ediyormuş. Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisansını, doçentlik çalışmalarını yapıp 90 yaşında profesör olmuş. Üniversite heyeti büyük başarı ve çalışmalarından duydukları memnuniyetten dolayı bu 90’lık ihtiyarı üniversiteye rektör seçmişler. Birkaç sene görevini titizlikle yaptıktan ve nice talebeler yetiştirdikten sonra görevinden ayrılmış. Yaşama azmi, başarma aşkıyla dolu hayati 120 yaşındayken noktalanmış.
Eğer ne istediğinizi bilir ve yılmadan çalışırsanız, en gizli isteklere cevap veren Yaratıcı sizi duyacak ve mutlaka cevap verecektir. Zaten vermek istemeseydi, istemek duygusunu vermezdi. Öyle değil mi? O halde ne duruyorsunuz? Haydi, iş başına!
Not: Ezher Üniversitesi, Mısır’ın en kaliteli üniversitelerinden biridir. Türkiye’deki üniversitelerden ODTÜ’ye denk gösterilebilir.
El-Ezher Üniversitesi’nin kapısına Zekeriya EJ-Ensdrî adında 60 yaşında bir ihtiyar gelmiş ve “Burayı kim yönetiyor?” diye sormuş. Bekçi, “Rektör!” demiş. İhtiyar “Ben rektör olmak istiyorum, bana bunun yolunu anlatır mısın?” deyince bekçi alaylı bir tavırla ona eğitim durumunu sormuş. İhtiyar, ilkokul mezunu olduğunu söylediğinde bekçi gülmüş ve “Amca! Rektör olabilmek için önce ortaokul, sonra lise, ardından da üniversite okuyacaksın; daha sonra doktora yapıp doçent ve profesör olacaksın. Fakat senin yaşın 60’a dayanmış, bunları başarabilmen mümkün değil!” demiş. İhtiyar yine de ümidini kaybetmemiş, yalvara yakara idare amiriyle görüşme izni almış ve sonuçta hizmetli olarak üniversitede göreve başlamış. Çalışırken bir taraftan da ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirmiş. Sınavlara girip kendi üniversitesinde okumaya hak kazanmış. Bu arada büyük kültür hizmetlerinde bulunuyor, sosyal faaliyetlere, çalışmalara öncülük ediyormuş. Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisansını, doçentlik çalışmalarını yapıp 90 yaşında profesör olmuş. Üniversite heyeti büyük başarı ve çalışmalarından duydukları memnuniyetten dolayı bu 90’lık ihtiyarı üniversiteye rektör seçmişler. Birkaç sene görevini titizlikle yaptıktan ve nice talebeler yetiştirdikten sonra görevinden ayrılmış. Yaşama azmi, başarma aşkıyla dolu hayati 120 yaşındayken noktalanmış.
Eğer ne istediğinizi bilir ve yılmadan çalışırsanız, en gizli isteklere cevap veren Yaratıcı sizi duyacak ve mutlaka cevap verecektir. Zaten vermek istemeseydi, istemek duygusunu vermezdi. Öyle değil mi? O halde ne duruyorsunuz? Haydi, iş başına!
Not: Ezher Üniversitesi, Mısır’ın en kaliteli üniversitelerinden biridir. Türkiye’deki üniversitelerden ODTÜ’ye denk gösterilebilir.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)




